“Hayat seçimlerden ibaret ise doğru karar vermek mümkün müdür?”

Bizler yaşamımız boyunca sürekli olarak karar vermeyi gerektiren durumlarla karşılaşmaktayız. Günümüzde ise doğru karar verebilmek kişilerin sorguladığı sorunlar arasında yer almaya başlamıştır. Seçeneklerin fazlalığı insanları gittikçe kararsızlaştırmaya ve karar vermekte zorlanmaya itmektedir. Günlük hayatta, iş yaşamında ve özel ilişkilerimizde doğru karar alabilmek mümkün müdür? Bu sorunun cevabını vermeden önce karar alma sürecini ve karar almada etkili durumları incelemeliyiz.

Bir konuda karar vermek göründüğü kadar basit bir süreç değildir. “Ne istediğini bilmeyi”, “kendini tanımayı”, “iç isteklerini, gereksinimlerini, zorunluluklarını bilmeyi”, “dış koşulları değerlendirmeyi” ve “sonuçları öngörebilmeyi” gerektirir. Bu süreçlerden her hangi birisinde yaşanan bir aksama kararsız kalma sonucu yaratır.

Verilecek kararın yaşamınıza etkisi de karar alma sürecinde zorluk yaşamanıza sebep olabilir. Meslek seçimi, evlilik, işten ayrılma, işe başlama, şehir değiştirme v.b. yaşamınızı etkileyecek büyük kararlardır. Ve kişileri daha zorlamaktadır.

Kişilik özelliklerinin de karar alma konusunda çok etkili olduğu söylenebilir. Özgüven, esneklik, mükemmeliyetçilik, atılganlık, dışadönüklük, çekingenlik, sosyal kaygı gibi özellikler karar alma sürecini zorlaştıran yada kolaylaştıran etkenlerdir. Bu etkenlere rağmen karar verme süreçlerini tanıyarak doğru karar verebilmek mümkündür.

Karar Verme Sürecinde ilk adım, verilecek kararın ne olduğunu açıkça tanımlamaktır.  İkinci adım, kararlar bir amaca ulaşmak için verilir. Amaçlar ayrıntılı bir şekilde belirlenmelidir. Son olarak da, karardan beklenilen sonuç belirlenmelidir.

Doğru Karar Alma Aşamaları:

  1. Karar vermeyi gerektiren durumlarda en az iki seçenek vardır. Ör; mimar ya da inşaat mühendisi olmak.
  2. Seçenekler hakkında yeterli bilgiye ihtiyacımız vardır. Bilgi doğru karar almak isteyen kişinin
  3. Her bir seçeneğin olumlu ve olumsuz yönleri iyice düşünülmelidir.
  4. Her bir seçenek istekleri karşılama olasılığı açısından değerlendirilmelidir.
  5. Seçimlerin taşıdığı riskler ve olası sonuçlar iyi değerlendirilmelidir.
  6. Karar verirken şartlar doğru değerlendirilmelidir. Çaresiz durumlarda yanlış kararlar alabilirsiniz.
  7. Karar vermeden önce başkalarının fikri alınabilir, seçenekler onlarla tartışılabilir. Bu belki bizim düşünemediğimiz/ göremediğimiz yönleri görmemize yardımcı olabilir. Ancak bize ilişkin her kararda sorumluluk bizimdir, bu nedenle son karar bize ait olmalıdır.
  8. Her zaman aldığınız karar %100 doğru değildir. Bu durumlarda seçeneklerden en iyi olanı seçmek gerekir.
  9. Aldığınız kararın doğruluğundan emin olmak için 24 saat beklemek daha doğru olacaktır. Böylece verdiğiniz karar anlık duygusal bir tepki mi, yoksa düşünülmüş ve içinize sinen bir karar olup olmadığını test etmiş olursunuz.

Son olarak, tüm bu adımları gerçekleştirdikten sonra hala karar almakta zorlanıyorsanız içgüdüleriniz güvenmelisiniz. İçgüdüleriniz daha önceki deneyimlerinizden edindiğiniz kaynaklardır. Örneğin, bir kişinin beden dilini okumak konusunda aslında bebeklikten itibaren gelişmiş bir repertuarınız vardır. Sadece bunun farkında değilsinizdir. Karar alırken bu nedenle sezgileriniz size doğru yön verebilir.